Kayıtlar

A Sosyal Medya

Resim
Merhaba; Hayat yaşamaya değer anlar ve bu anları beklemekle geçen sıkıcı süreçlerden meydana gelen bir kolajdır. Bazen inanmak istediğin şeylere kendini inandırmak ve inandıklarının inanmadıkların  olması burukluğu. 2000'li yıllarda uçan araba yapılmasını beklerken motosiklete kabı sarıp aha bu da araba diyerek önünüze konması gibi. Senin onu ararken; Onu unutmadığımı, önemsediğimi anlasın diye düşünmen. Onun ise aradığını gördüğünde; Of bu niye arıyor şimdi diye hayıflanması gibi bir şey işte. Ben de böyle olsun istemezdim ama böyle oldu! Sosyal medya rahat iletişim  ve erişim parolasıyla msn döneminde başladığından beri gün geçtikçe bir ego tatmin aracına dönüştü. Herkesin kendini fenomen sandığı bir araç bu! Gitgide gerçek çevreden ve ilişkilerden koparmaya başlayan ve bunları adeta sanal karşısında önemsizleştiren bir virüs gibi. Birilerine hayran olmaya hayranız ama genellikle kendimize! Büyük bir hevesle kurduğumuz msn'lerden bolca titreşim atarak ve karşı ta

Gençti

Resim
Gençler umutsuz, gençler işsiz. Düzen kurup kendilerini ve hayatlarını garantiye alamıyorlar. Kendilerini güvende hissetmiyorlar. Bazıları sevdikleri insana dahi yaklaşamıyor, ilişkisi olanlar evlenemiyor, evlenenler çocuk sahibi olamıyor, olanların çoğunun  gözüne evladının gelecek kaygısını düşünmekten uyku girmiyor. İşten çıkarırlarsa ne yapacaklarını, iş arayanlar ise nasıl iş bulacaklarını bilmiyorlar. Mutlu olmak lüks ve başarılması gereken zor bir hedef artık!  19 Mayıs 1919 yani tam 101 yıl önce   Mustafa Kemal Atatürk ,  Bandırma Vapuru  ile  Samsun'a çıkmıştır  ve bugün İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı  Türk Kurtuluş Savaşı 'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı geleceğin temelini atacak; Türk gençliğine armağan etmiştir. Bazılarımız hala genç, bazılarımız ise gençti ama artık içimiz geçti!  Gençlerimiz ve onların gelecek çıkmazı hakkında  özel tarih vesilesiyle biraz konuşalım dedim. Kayıp gençlik acıklı bir hikayedir. Gençken her şey mü

Survivor 2020 Ünlüler-Gönüllüler ve Türk Televizyonculuk Anlayışı Hk.

Resim
Survivor 2020 Ünlüler-Gönüllüler ve Türk Televizyonculuk Anlayışı Hk. Merhaba. Son günlerde Survivor ile yatıp kalkmaya başladık. Zaten dizi yayınlamaktan ibaret, pek parlak olmayan televizyonculuk anlayışımız dijital platformlara teslim olmaya başlamışken virüs vesilesiyle setler de iptal olunca iyice ipi çekmiş oldu. Kanallar hemen arşivlere saldırdı ve eski diziler bir bir ortaya çıktı ama hepsi zaten internette tek tıkla kesintisiz izlenebilecek işler. Bu noktada her zaman alternatif işler üretmeyi başarmış ama maalesef son dönemde kendini tekrarlamaktan kurtulamayan televizyon sahibi televizyoncu Acun Ilıcalı devam eden yarışmanın sürdüğü adada bir karantina sistemi kurarak yarışmayı haftada her gün yayınlamaya başladı.  Doğru zamanla birlikte konserve işlerden sıkılan insanlar ve sezon sezon dizi bitirmekten bayan herkes bir anda çılgınlar gibi bu programı takip eder oldu. Buraya kadar hiç bir sıkıntı yok. Survivor geyik bir program aması son dönemde izleyenler ve yayınlayanlar t

Cinayet Süsü ve Türkiye'de Absürd Mizah Üzerine

Resim
Merhaba. Okumaya başlamadan konu ile ilgili aşağıdaki  video kritiği izleyebilirsiniz. Filmleri genelde sinemada izlemeyi sever ve her sinemasever gibi bunu isterim tabi ki; bu günlerde salonlar kapalı olduğu için böyle bir durum mümkün değil ve sürecin ne zamana kadar sarkacağı ise soru işareti. Dijital platformlara gün doğdu ve bu vesileyle evde kalan herkes netflix, blu tv, phu tv(ücretsiz bir platforma göre iyi iş çıkarıyorlar), youtube ya da illegal alternatifleriyle vakit öldürmeye başladı. Bu süreçte abone sayıları katlanan dijital platformlar kendini Kat 1 de hissederken sinemalar 333. kata indi! Cinayet Süsü vizyonda iken benim de bir türlü fırsat yaratıp gidemediğim, takvim yoğunluğundan dolayı da biraz hızlı gösterimden kalkmasından dolayı perdede izleyemediğim filmlerden biriydi. Netflix'e gelmesi vesilesiyle malum ortamlarda da yerini aldı ve bir anda gündeme oturdu. Ben de herkes gibi gelir gelmez izledim filmi. Peki absürd komedi denemesi olan film ne

İnanç Vergisi

Resim
Merhaba; Fatih Altaylı mübarek Ramazan günlerinde yıllar önce bir vergi uygulaması şeklinde karşı karşıya kalınan cizyenin tam tersi bir sistem kurmuş kafasında. Cizye demişken; Cizye ,  İslam  ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi türü aslında. Kaynağını Tevbe suresi 29. ayetinden alıyor; Cizye , gayrimüslim vatandaşların hür ve mükellef olan erkeklerinden, yılda bir kez alınan taş gibi bir  baş vergisiydi! Sakatlardan, kadınlardan, çocuklardan ve din görevlilerinden alınmaz idi. Ne şanslı azınlıklar!  Hazır Korona'dan beynimiz hamurlaşmaya başlamışken; Sayın Altaylı o hamurla instaya atmalık ekmek yapmak yerine eş-cinsel  ya da gayrimüslümlerden alınmayacak bir inanç vergisini gündeme getirmiş, çünkü onlar cami vs. kullanmazmış. Muhafazakar bir eş-cinsel  olduğunu açıklayan Cemil İpekçi; sana söz hakkı doğdu abicim. Mevzu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın; 'L utiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde get

Çocuktu

Resim
                                                  (Canım Kardeşim-1973) Merhaba. Bugün 23 Nisan 2020. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100.yılı. 1924 yılı itibariyle bayram olarak kutlanmaya başlayan; ve atamız Mustafa Kemal Paşa tarafından 1929 yılı itibariyle çocuklara armağan edilmiş bir bayram bu. Nedeni ise umutta. Çünkü umut her şeydir ve en büyük umutlar hayalperestliğini yitirmemiş geleceğin bireyleri çocuklarda, çocuklarımızda bulunur. Bugün  yazacaklarım ise bu günün anlam ve önemi vesilesiyle bizimle ilgili, dünün çocuğu bugünün bireyleri bizleriz. Şöyle diyorlar artık bize; çocuktu. Çoğumuzun içinde peydah olan bir maziye özlem var. Tv de ve sinemada izlediğimiz eski filmleri, sabahtan akşama kadar sokakta arkadaşlarımızla top koşturduğumuz bitmeyen yaz günlerini, bir heyecan gidilen ilkokul, ömür boyu yeri başka olacak lise arkadaşlıkları ve ortamı, yazlık, deniz kokusu, ilk aşklar, saman alevi yaz aşkları ve koca maziyi özlüyoruz. Bazen kendi

Herkes Ekmeğinin Peşinde (Mesajınız Var)

Resim
                                                                 Akşam evde otururken (sanki bugünlerde başka bir bok yapıyorum da) telefonuma whatsapp'tan bir mesaj geldi. Sahi bazen telefonun başında çaresiz bekliyoruz ya heh o mesajlardan biri değildi! Yaklaşık iki saat önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarını dinlemiştim. Bakan Bey şu açıklamaları yapmıştı; Merhaba dünya! Penceremdeki güvercin,tahta masam boş şişeler Can dostum çomar merhaba... Tatlı komşu Ayşe teyze ,emekli Salih öğretmen Yeni bir gün doğdu merhaba dostlar merhaba Yeni bir gün doğdu...merhaba!                   Yok ya böyle dememişti sanrım ama buna benzer gündemle ilgili genel geçer açıklamalar yapmıştı yine. Telefonuma gelen mesaj da ise bakanın açıklamalarında bahsetmediği;  gece 24 itibariyle iki gün sürecek bir sokağa çıkma yasağının başlayacağı yazıyordu. Şansa da market alışverişimi gün içersin de yapmıştım. Beni rahat götürecek kadar erzağım

Mucize Virüs Korona

Resim
                                    MUCİZE VİRÜS KORONA       Sabah saatime baktım aman Allah'ım ne uyuyorum bugünlerde; malum virüste var, işimden de tam zamanlamalı ayrıldım. Umarım arkadaşlarım virüsü benim yaydığımı düşünmüyordur. Çeyrek kokoreçten yayılsa virüs; sıçmıştım! Hep o benli yüzünden derlerdi belki de demezlerdi. Saatime bir baktım 6:00. Gözlerimi kapatıyorum ama gözüm benle aynı fikirde değil. Göz kapaklarını ittiriyor göz efendiler.      Biraz debelendikten sonra kalktım çay suyu koydum. Evde kalamayan emekçilerin servisleri geçmeye başladı camın önünden. Biraz onlara baktım. Sonra sabah haberleri başladı. Aynı konular ve sıkıcı gündem içerisinde kahvaltımı  edip artan çaydan bir bardak alıp balkonuma geçtim ve düşünmeye başladım. Bu korona hayat kumandasının dur tuşuna basan, bize ve  yaptığımız tüm planlara koca bir nah çeken mucize bir  virüs diye düşündüm ucundan azıcık!     Tv de konuk Ali Babacan'ın sesi alt fonda yankılanıyordu. Adam eski f

Öyle İşte

Resim
                                 

Olmayınca Olmuyor

Resim
                                                                                                                                                                                                                                 İnsanların gerçekte istedikleri sonuçlar ve getirileri çok farklı. Suruç'ta hayatı son bulan gençlerimizin  . Arada sadece belirli kişilerin nihai hedeflerine ulaşmak için yitirdiğimiz onca genç, şehit askerlerimiz ve artık işin katlanılamaz boyuta geldiği aşamayı da geçtiği başkentin göbeğinde yaşanan Ankara Barış Mitinginde ki patlama.       Barış istemenin sonucu pek iç açıcı olmuyor buralarda. Bu ülkeden çekip gitsek diye düşünülmüyor da değil. Yeter artık. Irkın olduğu yerde insanlık olmaz. Hepimiz insanız. Temelden bağlı bir kardeşliğimiz var ama kardeşliği sürdürmek cidden güç.  Ulusal yas ilan etmek yasımızı hafifletmiyor. Biz istesek de istemesek de maşa oluyoruz. Bir taraf oluyoruz. Tarafsız kalmak istesek de!         Özellikle de