Mucize Virüs Korona
MUCİZE VİRÜS KORONA
Sabah saatime baktım aman Allah'ım ne uyuyorum bugünlerde; malum virüste var, işimden de tam zamanlamalı ayrıldım. Umarım arkadaşlarım virüsü benim yaydığımı düşünmüyordur. Çeyrek kokoreçten yayılsa virüs; sıçmıştım! Hep o benli yüzünden derlerdi belki de demezlerdi. Saatime bir baktım 6:00. Gözlerimi kapatıyorum ama gözüm benle aynı fikirde değil. Göz kapaklarını ittiriyor göz efendiler.
Biraz debelendikten sonra kalktım çay suyu koydum. Evde kalamayan emekçilerin servisleri geçmeye başladı camın önünden. Biraz onlara baktım. Sonra sabah haberleri başladı. Aynı konular ve sıkıcı gündem içerisinde kahvaltımı edip artan çaydan bir bardak alıp balkonuma geçtim ve düşünmeye başladım. Bu korona hayat kumandasının dur tuşuna basan, bize ve yaptığımız tüm planlara koca bir nah çeken mucize bir virüs diye düşündüm ucundan azıcık!
Tv de konuk Ali Babacan'ın sesi alt fonda yankılanıyordu. Adam eski flörtüyle ilgili ağzını bozmak istemeyen ama içten içe beni sen kaybettin edasıyla atarlanan bir Meriç Erkan gibi günümüz ülke ekonomisi hakkında usturuplu konuşmaya çalışıyordu. Yeni bir başlangıç ya da başlangıçlar yapmak isteyen ben ya da benim gibi insanları düşündüm.
Arkadaşlarımın düğünü ertelendi, şu şartta yeni bir ilişkiye başlamak zaten ne mümkün. Tüm flörtler bir sonraki bahara. Kimse flörtüyle zabıta ya da jandarmalardan kaçmak istemez herhalde. İlişki yeni başlıyor. Birbirinizi tanıyacaksınız ve gidecek yer yok zaten. Gel bana karantiya girelim de diyemiyorsun. Gizli saklı iki gittin dağ bayır çıktın diyelim tam elini tutacaksın iki yanaşacaksın o ney! Cendermeler, cendermeler...
Hadi aşk meşk beklesin bunlar sabun köpüğü işler ama insan kendisi ve sevdikleri için edişe edemeden yapamıyor. Marketten eve evden markete kısıtlandı yürüyüşler ve hayat mecburen. Eğitim askıda; işsizlik konusu kolay kolay kısa vadeli çözülebilecek gibi görünmüyor. Esnaf zor durumda. Çıkıp bir döner yiyemiyoruz. Ben de kendi işimi kuracaktım. Batmanın tam sırasıymış kaçırmışım! Hep bir bekleyiş ve bitsin bakalım başımıza neler gelecek diye düşünceler içerisine girmeden edemiyor insan(lar). Ah 2020 bir sürü endişe! Klişe tabirle her şeyin sağlık olduğunu gördük. Sağlıkçıların yaptığı işin önemi ve zorluğu bir kere daha yüzümüze çarptı. Doktorlar dizisi bile tekrardan başladı!
Sinemalar kapandı ve beklenen filmler ertelendi. Televizyonda adalı yarışmadan başka bir şey bulmak oldukça zor. İçimiz dışımız nekşfliş oldu! La casa de Papel izlemekten geceleri rüyamda bile soygun görüyorum. Kuzenlerle paso banka manka soyuyoruz. Hiçte anlaşamıyoruz. Allah'tan kimse kimseye hallenmiyor! Uykumda sabaha kadar kavga! Canlı yayınlar gitgide azalmaya başladı. Spor kanallarında eski maçlar, normal insan kanallarında dizi tekrarları var. Sosyal medya ise bir ekmek kapısı oldu. Herkes ununu eliyor, eleğini asıyor. Ekmeğini kendi yapıyor, tuzunu evde aldığı tozlardan damıtıp ona banıp yiyor! Bense anı niyetine eski fotoğraflarımı paylaşıp duruyorum. Televizyondan pek farkım yok. Aaa o tv deki de ne gavat Adnan Ziyagil değil mi?
Onu bunu bilmem de şu olay yaz sonlanmadan biterse hemen bir deniz kenarında alacağım soluğu. Parmak uçlarım buruşana kadar bulanacam maviye. Deniz, kum ve akabinde güneş yeniden doğuş gibi. Sonra bakarız iş, aşk hayat ne olacak. Önce şu süreci bir sağ salim atlatıp kafayı toparlamalı. Sonra yürüyecek yolumuz uzundur elbet. Yapacak çok iş var.
Oraya buraya bakarken ve gözlerim de arada muhalefeti bırakıp kapanmaya karar verdiği için ki kalbim kadar büyük muhalif değildir kendisi bir anda akşam olduğunu fark ettim. Karnım kazınmıştı. Biraz debelendikten sonra kalktım makarna suyu koydum. Evde kalamayan emekçilerin servisleri geçmeye başladı camın önünden. Biraz onlara baktım. Sonra akşam haberleri başladı. Aynı konular ve sıkıcı gündem içerisinde yemeğimi yeyip artan kaynar sudan bir bardak nescafe yapıp balkonuma geçtim ve düşünmeye başladım. Bu korona hayat kumandasının dur tuşuna basan ve bize ve yaptığımız tüm planlara koca bir nah çeken mucize bir virüs diye düşündüm ucundan azıcık!
Kalın sağlıcakla.
https://twitter.com/atakandinc
Oraya buraya bakarken ve gözlerim de arada muhalefeti bırakıp kapanmaya karar verdiği için ki kalbim kadar büyük muhalif değildir kendisi bir anda akşam olduğunu fark ettim. Karnım kazınmıştı. Biraz debelendikten sonra kalktım makarna suyu koydum. Evde kalamayan emekçilerin servisleri geçmeye başladı camın önünden. Biraz onlara baktım. Sonra akşam haberleri başladı. Aynı konular ve sıkıcı gündem içerisinde yemeğimi yeyip artan kaynar sudan bir bardak nescafe yapıp balkonuma geçtim ve düşünmeye başladım. Bu korona hayat kumandasının dur tuşuna basan ve bize ve yaptığımız tüm planlara koca bir nah çeken mucize bir virüs diye düşündüm ucundan azıcık!
Kalın sağlıcakla.
https://twitter.com/atakandinc
https://www.instagram.com/tembelsair
Yorumlar
Yorum Gönder