Kayıtlar

atakan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kurbanlık

Resim
(Dayanamadığım gerçek olaylara dayanmaktadır) 1994 yılı Mayıs ayı başlarında sıcak denebilecek bir Malkara sabahına uyanıyorum. O gün evde belirli belirsiz bir telaş var. Yaklaşan kurban bayramından dolayı pazara gidilip alınacak bir kurbanlığın da biraz etkisi olmuş olabilir bu telaşta. Dedemlerin bahçeyi gören mutfağında hızlı bir kahvaltı. Ardından dedem, babam  ve ben operasyon için ayalanan beyaz komyenete binip kurban pazarına doğru yola çıkıyoruz. Henüz beş yaşında bir çocuk için büyük aksiyon bu.   Pazara varılıyor. Hararetli geçe pazarlıklar arasında kaderini bekleyen kurbanlıklar var. Bizimkiler sonunda bir koçta karar kılıyorlar.  Hayvan kamyonete yüklenip evin arka bahçesinde son gününe kadar kurban edilmeyi beklemek üzere yola çıkıyor. Bir incir ağacının bulunduğu; etrafı tellerle ve komşu evlerle çevrili, toprağı eşeleyerek vakit geçirdiğim, evin mutfağından dışarı açılan küçük bir bahçe burası. Kurbana vermem için çanak içerisinde marul tutuşturuyor babanne...

Göklerde Kartal Gibiydim

Resim
1967 de Maçka da başlayıp 2025 yılı bir bayram akşamı verdiği konser sırasında Kıbrıs Gazimağusa da sonlanan Halk Müziği dolu bir hayat. Bu yıl üst üste kaybettiğimiz kıymetli isimlerden bir diğeri oldu Volkan Konak namı değer Kuzeyin Oğlu. Çok erken ve acı bir veda. Memleketin huzuru kaçtı kaçalı hiçbir şeyin  yakın zamanda düzeleceği yok gibiyken huzur içerisinde uyusun.  Halk müziği çok dinleyen biri değilim fakat bazı sanatçılar özeldir. Yaptıkları işi öyle iyi yaparlar ki onları kategorize edemezsiniz. Volkan Konak'ta sanatında böyle biriydi. Onunla tanışmam ve müziğiyle kaynaşmam 2009 yılında evdekilerin arabada rock müzik çalmamdan artan yoğun şikayetleri ve özel talepleriyle Mimoza albümünü almamla başladı. Edirne de öğrenci evime gidip dönerken, civar yerlere gezmeye giderken ya da bir bayram ziyareti yolculuğunda arabadaki yoğun metal tadından bizimkiler ne zaman fenalaşsa sakinleşmeleri için dil altı hapı olarak direkt Mimoza albümü cd çalara takılır, arabadaki herk...

Gelir Gider

Resim
  Her zaman muhakkak bir yerlerden beklenen bir para vardır. Arkadaşa borç verilen arkasından boş verilen bir para. Yatırımlık olarak Sucukçu Kaan'ın alınan 40 liralık hissesi, faiz, coin, ot bot değerlenip geri döneceği düşünülen bir para. Dedenin kırk yıldır kimseye bir fayda sağlamamış, elalemin boku ot olup erafına bir ton ev yapılırken arada bomboş kalmış arsaya yapılabilecek evlerden doğacak bir para. Yıllardır emek verip çalıştığınız iş yerinizden def edilirseniz kıdem tazminatı olarak tarafınıza eskitme bedeli şeklinde yatırılacak bir para. Kumarda 5.000 tl kazandığınız için 155.000 tl borçlandığınız, loto totodan beklenen  dönerse senindir bir para. Para para para. Varlığı hiç dert değil bence, yoksa bulda ara! Romantikliği bırakalım. Para hepimiz için olmazsa olmaz aslında. Hepimizin aklında; elime toplu bir para geçse, sayısalı tuttursam, dedemin arsaya evler yapılsa da kiralarıyla yaşayıp gitsem, işe güce gitmeden kahır ve kabir azabı çekmeden dilediğince yaşamımı ...

Mübarek

Resim
Yine yeni  bir Ramazan arifesi. Nerede o eski Ramazanlar? Yaza gelen yazlıkçı Ramazanlar. Kışın orucun uykuya tutturulduğu x1.5 hızla geçen Ramazanlar. Bu ay içmeyi bırakıp bana yakışmaz diyen Ramazanlar.  Çoğumuzun çocukluğunda yaşadığı anılar ve o ramazan günleri bir başka tabi.    Sanki eski halimizden eser kalmış, geçmiş geçmişte kalmamış gibi hep aramaktan sıkılmadığımız o eskinin, bize yaşattığı hissiyatın ve tadın peşindeyiz aslında.  Beki umudumuzun yaşlanmadığı o günlere  biraz da özlemimiz.                      Çocuk orucu diye kandırılıp öğlen yemeği ile orucun sonlandığı, oruç tuan diğer arkadaşlardan geri kalmamak için çoğu zaman oruç tutulan; tutulan orucun da havasının bir güzel atıldığı o eski günler. Davulcunun farklı bir yorum katmak istemesi sebebi ile gecenin bir yarısı Trakya Oyun havası ile uyandırılıp cin düğünü olmadığı anlaşılınca başlayan sıcak sahur kahvaltıları. Ekseriyetle t...

Alkollü

Resim
      Uzun zamandır ne üzerine karalayacağımı düşünüyordum. Üzerine yazılabilecek bir çok mesele ve saatlerce konuşulabilecek pek çok gündem konusu mevcut. Her ülke insanı gibi bende mevcut pek çok sorun ve durumdan bunalmış durumdayım. Bazı konuları ne görmeye ne yazmaya mecalim var. Sonunda üst üste yaşanan toplu alkol ölümleriyle ilgili bir kaç kelam etmeye karar verdim. Konu pek şakalar yapılabilecek bir şey değil. Yine de ülkemize yakışır bir trajikomiklikte.   Öncelikle birbirine aşırı tahammülsüz bir toplum olduk. İşsiz işi olana, işi olan daha iyi işi olana, muhafazakar yaşayan daha sekülere, imkanı olan daha iyi imkanları olana tahammülsüz. Kimse kimseyi çekemiyor, anlamıyor, anlamak istemiyor. Toplumda bir nefret iklimi hakim. Onlarca kişi alkol zehirlenmesinden hayatını kaybedip ölüyor, birileri içmeselermiş deyip içini rahatlatmaya çalışıyor. Bakın bu dramdır.  Daha önce ülkemizde insanların biraz olsun kafa dağıtıp hayat kavgasında nefes almasını s...

İşine Gelirse

Resim
  Toplumsal cinnetin eşiğindeyiz desem çok abartılı bir şekilde konuya giriş yapmış ol(a)mam sanırım. Ülkece her gün birbirinden kötü haberlerle sarsılıyoruz. Kadın cinayetleri, yanı başımızda biten ve bizi de sürükleme tehlikesi bulunan savaş, bize göçen ve bizden göçmeye çalışanlar, ekonomik darboğaz ve bunun tetiklediği ciddi geçim sıkıntısı. İşin sonu ne yazık ki koca bir mutsuzluk hissi. Toplumun çoğunda ve özelikle yeni kuşakta hiç de haksız olmayan çalışarak bir şeyler elde edemeyecek olmanın kara bulutlu düşünceleri ve bir yandan da yakamızı bırakmayan, yakında zirveyi göreceği düşünülen  işsizlik .  Her çocucuk umut doludur. Sonuçta onu gerçekleştirebileceğine inandığı beklentiler henüz üzmemiş, kurulu düzen henüz darmaduman etmemiştir. Bir an önce büyümek, potansiyelini görmek ve gerçekleştirmek ister. Büyüyünce de şartların asla eşit olmadığı ve olmayacağını pek açıdan tecrube eder ve kaygısız çocukluk günlerini özler. Özellikle aileden sağlam bir birikim ve mi...

Beter Böcek Serbest (Eski ve Yeni Film Hk.)

Resim
                                                    BETER BÖCEK KÜLTÜ Bazı filmler kimlerimiz için zamansız ve özeldir. Kendi adıma bu filmlerden biri  sekiz dokuz yaşlarında bir çocukken tvde ana haber bülteninden hemen  sonra izleyerek tanıştığım,  1988 yapımı Tim Burton yönetiminde ki Beetlejuice. Türkçe adıyla namı değer Beter Böcek. Televizyonda rastlayınca kanalı asla değiştir(e)mediğim(gündüz kuşağında yayınlandığında bayram gezmesi yaparken bile tv açtırmışlığım vardır.)  ve her fırsatta tekrar tekrar hayranlıkla izleyerek farklı detaylar fark ettiğim filmlerden birisi bu. Burton'un inanılmaz hayal gücü, yaratıcı ve defalarca izleme isteği uyandıran hayranlık bırakan sekansları(Day-O derim), müzikleri  ve Michael Keaton'un inanılmaz performansıyla her zaman taze kalabilen deli işi bir film.  4k versiyonu şu an arşivimde ...

Engelli İnstagram

Resim
  Uzun zamandır bir şeylerin eksikliğini hissediyorum. Ne olduğunu tam olarak anlamlandıramadığım bir histi bu. Ta ki  bu sabaha kadar. Evet baya bir süredir sosyal medyada herhangi bir platformun engellenmediğini farkettim  instagrama erişimin kesilmesiyle. En son ekşi sözlüğe;  eksisozlukgüzelyazi3162.org hesabından girmiştim sanırım.  Hamaset mi dersiniz etmemi bilmiyorum fakat tek düşündüğüm nokta bu kısıtlamalarla hiçbir zaman bir noktaya varılamadığı.  Bir platformu engellemekle tam olarak kim cezalandırılıyor? Yeri geldiği zaman haklı olarak her konuda insanın tepki göstermesi olasıdır. Ben herhangi bir nedenden bir markaya kızdıysam kullanmam. Bir ürünü satın almam. Aboneliğimi iptal ettirebilirim fakat tüm bunların yanı sıra devlet eliyle böyle top yekün bir engelleme süreci sanki bu patlformları kullananları cezalandırmak gibi. Kurumlardansa kişiler cezalandırılıyor. Yıllardır şu bakış açısını değiştiremedik.  Sosyal medyanın gitgide hepimiz...

Gerçeklerin İz düşümü (Şiir)

Resim
  Gerçeklerin  iz düşümü der ki; eğer birini gerçekten  kaybetmek istiyorsan  durma onu çok sev. Sadece sen istedin diye değerlidir zaten  çoğu şey. Umut etmekten vazgeçmez  insan fakat yaşadıkları karşısında gitgide küçülür beklentisi. Etrafında ki kimseye anlatamaz gönlünde onu yelkensiz yakalayan küçük meltemlerin etkisi. **** İnsan hep anlaşılmak istedi kimse gerçekten  anlayamadı karşısında ki tarafı. Herkes elbette kendince haklı, küçük dünyasında  ki düşünceleri ise sadece kendisindedir saklı. İyi niyet, muhabbet ve dostluk belki bazılarımızın tek temennisi.  Anlaşılmak istiyor insan elbet anlaşılamazsa nasıl anlatsın tüm bunları kendisi.  **** Hayat başından sonuna sürekli kendisini tekrarlayan bir dans koreografisi.  Herkes haklı, hiç haksız yok. Mutluluğa hazırlar; mutsuzluğa karınlar hep tok.  Rahat rahatsız eder insanoğlunu tanrıları kızdırmamak için arada bir günah keçisi kurban etmeli.  Hiçbir  şey olmam...

Derbi Günü

Resim
       Ülkece sadece futbol ile yatıp futbol ile kalkamıyoruz (bazıları izlediği maçın heyecanına dayanamayıp ölüyor da aynı zamanda!) Futbol genlerimizde, pek tabi biz de doğal bir futbol ülkesiyiz. Diğer toplumlarda olduğu gibi bizim için de dinden sonra bildiğin en etkili afyon bu aslında. Ne zaman ola ki bizi derinden sarsan bir olay gerçekleşse bir iki zaman sonra derbi ya da milli maç varsa anında yaşanan  her şeyi unutup birlik oluruz.       Keşke maç izlemek dışında da arada böyle dirayetli duruşlar gerçekleştirebilsek. Olabilse böyle kimi bazı şeyler. Gözleri kör eden birbirimizi ötekileştiren bir etmende olabiliyor bu spor bazen pek tabi. Bazılarımızsa doğuştan fanatik. Bileğini kesse takımının renkleri akar, göbek kordonu sarı kırmızıdır, ölümüne bir takımı tutar. Gazını alamazsa belki; ben mi yoksa takımın mı diye onu darlayan eşini bile duruma göre boşar.      Yakın bir dönemde oynanacak bir derbi maçı vs. var ise ...

Büklüm Büklüm

Resim
Görsel (Zenci Parmağı Tatlısı- İftar tavsiyesi değildir.) Doğruya doğru; ülkemizde siyahi kökenli kişilere gereğinden fazla bir ilgi gösteriyoruz aslında. Toplumca kanımıza işlemiş futbol manyaklığının ve siyahi futbolcuların bunda etkisi nedir bilemiyorum  fakat Umut Sarıkaya'nın da bir karikatüründe konu edindiği üzere zenci övmek gibi bir alışkanlığımız var doğruya doğru. Cem Yılmaz'ın tabiriyle sonuçta  sırıksız sırıkla atlaya(bile)n adamlar bunlar. Atletik, kibirsiz ve kimi zamanda yarım ağız Türkçeleriyle saat satarken konuşma çabaları belki biraz da bize sevimli gelen. Tamam abijim, sorun yok babajım gibi mahçup tepkileri. Son dönem ülke dış politikalarının fazla dışa dönmesi neticesinde dünyanın dört bir yamyamından ay pardon yanından insanlar ülkemize akın ediyor. Adeta akıncılar gibiler gerçekten. Bu akıcı Türkçe konuşamayan akıncılar artık sadece sokakta köşede bekleyen seyyar satıcılılardan ibaret değiller.  Afrikalısı, Pakistanlısı, Suriyelisi ve de niceleri ...

Kazayla

Resim
( Bir yaş grubu için travmatik trafik canavarı reklamı)   Bir olaya dışarıdan bakması var birde direkt içerisinde bulunup yaşaması. Herkesin her durumla ilgili elbet iyi kötü bir fikri var fakat fikri olduğu konuyu yaşamadan da tam anlamıyla neyin ne olduğunu bilmez insan. Daha çok küçükken televizyonda gördüğüm canavar temalı reklamda tanıdığım o canavarın yıllar sonra bir üniversite sınav arifesinde hızla akan trafikte  aracını önümüze kırmasıyla üç takla atmamıza neden olduğu o ana kadar.   Havalı aksiyon filmlerinde kaza anında karakter araç takla atarken sanki dakikalarca sürüyormuş gibi usul usul ağır çekim ve cam kırıkları içerisinde havalı havalı usulca yuvarlanır ya işte o an hiç de öyle bir an değil tabi. O an adeta x2 hızda video izlemek gibi.  İşler yolunda gitmeseydi şu an bu satırları yazamayacağım gibi nicelerinin yitip gittiği kazalarda  taklalar attığımız o an eğer karşı şeritten başka bir araç geliyor olsaydı bir çekirdek aile olarak belki...

Kedidir Kedi

Resim
  Tamamen kişisel fikrim insan önce çocuklarına hayvanları sevmeyi öğretmeli. Hayvan sevgisi empatinin kişide başladığı bir ilk. Cana olan saygı. Çocuğun bazı şeyleri anlaması ancak onları sev(ebil)mesiyle mümkün birazda. Önce bir hayvan sever. Canlıdır. Sonra bütün canlıları sever. Böcek olur, bitki olur ya da insan. Cana saygı duymayı öğrenir ve daha önce yaşanan tecrübelerle de sabittir ki ağaç yaşken eğilir.  Sokaktaki canlar iç güdüleriyle var olur. Belirli bir hayat mücadelesine dahil olur. Doğar, büyür, ürer. Hastalanırsa ya da acıkırsa saldırganlaşabilir mesela fakat nihayetinde bir kedi kedidir. Yaşam mücadelesi içerisinde yolu bellidir. Evde ya da sokakta da olsa sonuçta kedidir kedi. İnsanlara da denk gelir bazen. İyilere denk gelir bu onun yuvası olur kötülere denk gelirse mezarı. Sosyal medya ve hayatımızın her noktasına giren anı yaşamak yerine paylaşma alışkanlığı hepimizi yordu, sıktı. Tek artı yönü, ne kadar sarsıcı da olsa kötülüğün ayan beyan önümüze serilme...

2023'ün Ölümü

Resim
  (Yazının kapak fotoğrafını ben çekmedim.) 2023 o kadar uzun bir yıl oldu ki yıl bitene kadar Kemal Kılıçdaroğlu bile genel başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Her yıl oluğu gibi şaşalı kutlamalar yapıldı yine geçen sene yılbaşında, evde kutlayanların resmi merasim tören kıyafeti oldu pijama; ne diyelim yaşasın terlik televizyon(smart olursa tadından yenmez aslında). Her şey iyi ya da kötü olabilir fakat elbette ki iyi de olsa kötü de her şeyin mutlak bir sonu var. 2023 için de yolun sonu görüldü yine . Adeta değiştirilmek için sırasını bekleyen bir cep telefonu modeli gibi (hiç bir şey tam anlamıyla asla değişmeyecek olsa bile) 2024 e yerini bırakma zamanı geldi artık.  İşte sanırım bu 2023'ün ölümü! Her sene bir önceki seneyi aratmasın istenir. Beklentiler zoraki olarak yükselir. Umut her zaman içimizde olsa da hayatın maalesef ki kötü bir espri anlayışı vardır ve genellikle gelen gideni her daim aratır. Gelenin kötü olmasından değildir bu arayış yanlış anlaşılmasın alışka...

Koltuk Belası

Resim
    (1990- Yön. Kartal Tibet) Genciz. Bir koltuk arıyoruz. Çok mu zor sanki bir koltuk sahibi olmak. Bir koltuk olsun çalışalım, sadece kendi işimize bakalım. Bizim neyimiz eksik ki acaba. Onlar yaparsa biz de yaparız. İhtiyarlar sadece kendilerini düşünürlermiş hep. Yapışmışlardır oturdukları yerlere ve kalkmak bilmezler.  Peki biz gençlerin hali ne olacak, onlar  nasıl ilerleyecek? Biraz onlara da şans tanımak arada yenilikçi düşüncelerin getireceği yeni yollara yelken açmak gerekmez mi? Zaten zamanı geldiğinde bırakmak değil midir erdemli olanı. Bu yaşamak gibi bir şey birazda. Gençlik enerjisi, heyecanı ve her şeyi başarabileceğim arzusu zamanla kendini bilindik süreçlerin tekrarlarına bırakır. Profesyonellik heyecanın ölümüdür. Fakat insan konfor alanından çıkması gerektiği düşünülen fakat bu alandaki yerini sağlamlaştırmak için yaşayan bir yaratık aslında. Bunun için onu konforundan çıkaracak her şeyi düşman olarak görür.  Gençken bir heyecanla oturulan ko...

Hicligin Ortasında (Siir)

Resim
                                                Zaman geldi kötü oldu iki kardeş.   Biri haklıydı diğeri ise kalleş.   İkisi de aynı fakat bulunur  bir nedeni.  İdeolojilerin yarattığı hiçliğin ortasında kaybolur bedeni.  İnsan dediğin hayvandır temelde ama medeni.  İçgüdüsel çıkarlarını düşünmektir iç savaşının ana nedeni. Tasmasını tutana göre havlar elbet her şeyin vardır bir bedeli. Ötekidir diğerine göre ötekileştirir beni.   İnsan insanca yaşamaya çalışır, bunun için diğer insanlarla savaşır. Siyah, beyaz, bazen Türk kimi zaman Kürt; biraz Müslüman çokça Yahudi. Soykırıma uğramamış gibi uğratır bir diğerini. Vurur vurulmamış sanki hiç kendisine; Acır acımaz diğerinin haline.  Savaşır tasmasını tutanlar için yaşasın ideoloji.  Fillere bir şey olmaz çimlerin hali biraz şüpheli. Başkalarının idealleri ...