Beter Böcek Serbest (Eski ve Yeni Film Hk.)

 


                                                  BETER BÖCEK KÜLTÜ

Bazı filmler kimlerimiz için zamansız ve özeldir. Kendi adıma bu filmlerden biri sekiz dokuz yaşlarında bir çocukken tvde ana haber bülteninden hemen  sonra izleyerek tanıştığım, 1988 yapımı Tim Burton yönetiminde ki Beetlejuice. Türkçe adıyla namı değer Beter Böcek. Televizyonda rastlayınca kanalı asla değiştir(e)mediğim(gündüz kuşağında yayınlandığında bayram gezmesi yaparken bile tv açtırmışlığım vardır.) ve her fırsatta tekrar tekrar hayranlıkla izleyerek farklı detaylar fark ettiğim filmlerden birisi bu. Burton'un inanılmaz hayal gücü, yaratıcı ve defalarca izleme isteği uyandıran hayranlık bırakan sekansları(Day-O derim), müzikleri ve Michael Keaton'un inanılmaz performansıyla her zaman taze kalabilen deli işi bir film. 

4k versiyonu şu an arşivimde olsa da Mehmet Ali Erbil'in seslendirdiği tüplü televizyon versiyonu da ayrıca bende mevcut. Böyle başarılı bir filmin devamı gelmesi elbet kaçınılmazdı. Burton ve Keaton,  Beetlejuice'tan sadece bir yıl sonra Batman (1989) filminde yeniden buluştular ve film o kadar başarılı oldu ki 1992 de Batman Returns adında bir devam filmi daha geldi. Bu noktadan sonra stüdyo ile fikir ayrılıkları yaşadığı için ikili Batman serisinden ayrıldılar. Farklı yollarda farklı projelerde yıllarca çalıştılar ve devam filmi ihtimali çok uzun bir süre hiç gerçekleş(e)medi. 

Cem Uzan'a hapis şoku gibi bu filmin devamı ile ilgili yıllarca; ekip toplanıyor, yapıldı, yapılacak gibi haberler servis edildi. 2020 yılında imdb de geliştirme aşamasında bir proje görüldüğünde var bir ümidimiz şeklinde ekran görüntüsü alıp twitterdan paylaşmıştım. Yıllarca proje gelişti fakat 2022 yılında Burton'un Wednesday dizisinin Netflix'te izlenme rekorları kırmasının ardından dizinin başrolü Jenna Ortega'nın da kadroya katılmasıyla (neredeyse) tüm ekip toplandı , yapım süreci hızlandı ve 2024 yılında film vizyon tarihini aldı. Biz vizyona girmesi vesilesiyle filmi ilk fırsatta gidip seyrettik. 

                                            BEETLEJUİCE BEETLEJUİCE

Bir devam filminin özellikle kült mertebesine ulaşmış ve yapılmasının üzerinden yıllar geçmiş ise işi her zaman çok zordur ve genelde bu denemeler başarısızlıkla sonuçlanır. 35 yıl sonra gelen bu devam filmi özellikle ilk filmle olan bağım ve yıllardır sabırla beklememin ardından senaryosunun dağınıklığıyla beni biraz arada bıraksa da objektif olarak bakacak olursam; filmin dört başı mamur bir fanstastik korku olduğunu gayet rahat söyleyebilirim. İlk filmin dokusunun korunması ve efektlerin bilgisayar efektleri yerine ilk filmde olduğu gibi pratik hillelerle halledilmesi, kurulan atmosfer gayet başarılı . 

Burton teknik olarak eli yüzü düzgün bir iş çıkarmış ve 73 yaşına adım atan Michael Keaton yine hayranlık uyandıran muazzam bir performans ortaya koymuş. Winona Ryder, Catherine O'Hara rollerini yenilerken taciz iddiları nedeniyle oyunculuğu bırakan Jeffrey Jones ironik bir şekilde Charles karakteriyle anılmış. Jenna Ortega yine bildiğimiz gibi olsa da filmin gotik atmosferine yakıştığı için sırıtmamış. Keşke bir yerlerde ilk filmi sürükeyen çift Adam ve Barbarayı da görebilseydik. 

Seçilen hikaye fena bir fikir olmasada senaryonun ilk yarı itibariyle maalesef aksadığını, yan hikayeler ve yeni karakterler arasında öykünün dinamiğinin fazlasıyla dağıldığını söylemek mümkün. İlk filmde beşinci dakikada başlayan olaylar bu filmde 45. dakika başlıyor. Girişin aksine gelişme kısmı çok hızlı geçiyor ve bir anda kendimizi finalde buluyoruz. Nostaljisine fazla güvenen giriş kısmı fanların aksine özellikle ilk kez bu filmle Beetlejuice ile tanışacak genç seyirci için biraz sıkıcı olabilir.  Ekşi sözlüğe proje duyurulduğunda dizi olsaydı ve saatlerce seyredebilseydik yazmıştım, dizi olmasada senaryonun biraz daha dengeli işlenmesini beklerdim. 

Filmde yine başarılı ve orjinal anlar, iyi çekilmiş sekanslar var. Özellikle Beetle tarafından yapılan çift terapisi, finale giderken yaşanan müzikal anlar ve doğum sahnesi vb. yaratıcı ve kışkırtıcı kısımlar mevcut. Senaryo kurgusu daha iyi ayarlansa, giriş kısmı bu kadar uzun tutulmasa ve bu kadar çok olay, karakter finale bağlanırken aşırı aceleci davranılmasa ilk film gibi nereden yakalarsan oradan izmeye devam edilecek bir iş olabilirmiş. Tabi filme haksızlık etmek istemem artıları eksilerinden fazla bir sinema filmi var önümüzde. Nazar boncuğu olsun diyelim.

Yeni nesil seyirciyi bu film tavlar mı bilmiyorum(ki  ilk haftasonu açılışı 100 milyon doların üzerinde olduğuna göre işler yolunda görünüyor.) ama benim gibi ilk filmi seviyorsanız elbette gidip izleyeceksiniz, o filmin yarattığı hissiyatı direkt bulamasanızda ortaya konan işe saygı duyacağınızı ve keyif alacağınızı düşünüyorum. Belki bu filmi ilk film kadar sık izleyip, bağrımıza basmayacağız fakat ilerleyen dönemlerde arada bir açıp Beter Böcek maratonu yapabileceğiz. Tadını çıkartmaya bakalım. Çünkü Beter Böcek serbest!

Ek not: Jenerikte senaryo kısmında karakterin yaratıcısı olarak ilk filmin yazarları Michael McDowell ve Larry Wilson anılsa da; ilk filmin senaryosu ve 1989 yapımı Batman filminin de yazarı olan, 1990 yılında kemik kanseri sebebiyle hayata gözlerini yuman Warren Skaaren'in adı geçmiyor. Onu da buradan ben anmak istedim. O olmasaydı muhakkak ki ilk filmde bir şeyler eksik kalırdı.

Kalın sağlıcakla.

twitter.com/atakandinc


instagram.com/tembelsair 


    

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşine Gelirse

Gladyatör 2 Kritik

2024'ün Ölümü