Top Gun Maverick Kritik (Spoiler Yok)

 


    1986 senesinin üzerinden yıllar geçti. Top Gun'ın ilk filmi; o dönem kullandığı bazı sinemasal  numaralar günümüzde halen gişe odaklı filmlerin ya da kliplerin yönetmenlerince kullanılan; merhum yönetmen Tony Scott tarafından çekilmişti. Bu film; sinema, video ve televizyonda defalarca gösterilerek zaman içerisinde kült statüsüne ulaştı. Devam filmi pandemi etkisiyle bir süre gecikse de Maverick karakterine hayat veren ve film gibi yıllara meydan okuyan başrol oyuncusu Tom Cruise ile birlikte Top Gun geri dönmüş görünüyor. Bu sefer yönetmen koltuğunda teknik olarak gayet başarılı bir iş çıkardığını düşündüğüm 2013 yapımı Oblivion (Tom yine başroldeydi.)  filminin yönetmeni Joseph Kosinski oturuyor. 

    Tom Cruise'un aktörlük yeteneklerini tartışmak bana düşmez. Tüm samimiyetimle tek bir noktanın altını rahatlıkla çizerek üzerinde durabilirim ki adam yıllar geçse de hırsından ve çalışkanlığından hiç bir şey kaybetmeyen sağlam bir sinema insanı. Bu açıdan kendisine yürekten bir saygı duyuyorum. Aksiyon sinemasının yeşil perdeye teslim olduğu bir dönem de gerçek mekanlarda, tehlikeli dublör numaralarıyla gerçekçi aksiyon filmleri çekmeye ve gerçekten etkileyici işler çıkarmaya devam ediyor. Örnek verecek olursam; çekimlerinde ayağını kırmış olduğu 2018 çıkışlı; Mission İmpossible Fallout bence gelmiş geçmiş en iyi aksiyon filmlerinden biri ve bu tesadüf değil mesela!

    Yeşil perde ne kadar az aksiyon o kadar gerçek ve iyi bir bakımdan. Adam zaten yıllara ve dublörlere meydan okuyor ve okumaya devam da edecek gibi. Peki Maverick karakteriyle adını şekillendiren bu yeni devam filmi nasıldı? Umduğumuzu bulduk mu? Sinemada görmeye değer mi? Tom Cruise de bizi görecek mi?

    Öncelikle son söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum. Film iyi yazılmış, iyi çekilmiş ve iyi oynanmış, beklentileri karşılamakta sorun yaşamayan eli yüzü düzgün bir gişe filmi. Türden hoşlanıyorsanız ve ilk filmi de sevenlerden biriyseniz filmden keyif almamanız zor. Pandemiden sonra salonlar eski haline dönmeye başlasa da maalesef ki salgının etkileriyle filmlerin çekim ve vizyona girme aşamaları iyiden iyiye  sancılı oldu.

     Son dönem çıkan çoğu iş tatsız tutsuz ve ne olursa olun salon deneyiminin her zaman kıymetli olduğunu düşünen ben bile artan fiyatlar, tatsızlaşan filmler ve hem her seferinde fiyat politikasını daha da fahiş hale getiren, fakat hizmet olarak ne projeksiyon ayarını düzgün yapabilen ne de salonları düzgün havalandırabilen mevut tekel sinema salonları zinciri yüzünden iyiden iyiye ayağımı salonlardan kestim. 

    Eskiden haftada bir sinemaya giderken şu anda bir değişiklik olmazsa önümüzdeki üç ayda gitmeyi planladığım film sayısı üç! Bu tarz filmler seyirciyi salona tekrar çekmek konusunda ve sinema deneyimi yaşatmak konusunda can simidi görevi gördükleri için kıymetliler. Yeşil perde bulamacına dönmüş gişe işlerinin yanında eski usul sinemacılık anlayışının pırıl pırıl parladığını söylemek gayet mümkün. Seyircinin olumlu tepkisi de bunu yeniden kanıtlıyor.

    Yönetmen Joseph Kosinski ve  Görevimiz Tehlike'nin son filmlerinin de yazarı Christopher Mcquarrie'in başını çektiği yazar ekibi nostalji duygusunu da köreltmeden yeni nesle de hitap edebilecek eski usul aksiyon şovu için gereken her şeyi ortaya koymuş. Evet Top Gun'ın bu yeni filmi senaryo olarak ezber bozmuyor. Aksiyon ve nostaljiye hizmet eden bir hikaye yapısı var fakat her şeyiyle dengeli ve kaliteli, en başta da izleyeci kitlesine saygı duyan bir iş.

    Bradshaw'ın oğlu ile geçmişte yaşananların hesaplaşması üzerinden sağlam bir görüntü yönetimi ve ses tasarımının tüm gücünü de arkasına alarak ilerleyen hikaye, finalde ki çok iyi çekilmiş aksiyon sekansıyla gayet duygusal bir şekilde ilk filmin hikayesiyle bağlanıp, anlamlanıyor ve tamamlanıyor.  Müziklerde ise soundtrack tanrısı Hans Zimmer'ın imzasının yanı sıra (bu adam olmasaydı gişe sineması filmlerinin müzikleri ne halde olurdu!) yeni bir Take My Breath Away vakası olması ümidiyle final sahnesine eklenen Lady Gaga'nın Hold My Hand parçasıyla salondan uğurlanıyoruz.

    Top Gun Maverick; çok az sayıda olan ve varlıklarına da ender rastlanan  devamı ilkinden  daha başarılı filmler ekolünün yeni bir halkası olmayı başarıyor ve kesinlikle büyük perdede ve iyi bir salonda izlenmeyi hak ediyor. İlk filmin meraklılarına ya da iyi bir aksiyon filmi izlemek isteyenlere şimdiden iyi seyirler. 

twitter.com/atakandinc


    

    

    

    

Yorumlar

  1. Hangi sinemada izleyelim usta?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazida bahsettigim tekel sinema zincirine ait olsalar da bulundugunuz ilde imax salon varsa kesin orada izleyin.Pahali ama bu filme deger. Belki o salonlarda hizmet kalitesini bozmamislardir.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Derbi Günü

Büklüm Büklüm

Kazayla