Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kurbanlık

Resim
(Dayanamadığım gerçek olaylara dayanmaktadır) 1994 yılı Mayıs ayı başlarında sıcak denebilecek bir Malkara sabahına uyanıyorum. O gün evde belirli belirsiz bir telaş var. Yaklaşan kurban bayramından dolayı pazara gidilip alınacak bir kurbanlığın da biraz etkisi olmuş olabilir bu telaşta. Dedemlerin bahçeyi gören mutfağında hızlı bir kahvaltı. Ardından dedem, babam  ve ben operasyon için ayalanan beyaz komyenete binip kurban pazarına doğru yola çıkıyoruz. Henüz beş yaşında bir çocuk için büyük aksiyon bu.   Pazara varılıyor. Hararetli geçe pazarlıklar arasında kaderini bekleyen kurbanlıklar var. Bizimkiler sonunda bir koçta karar kılıyorlar.  Hayvan kamyonete yüklenip evin arka bahçesinde son gününe kadar kurban edilmeyi beklemek üzere yola çıkıyor. Bir incir ağacının bulunduğu; etrafı tellerle ve komşu evlerle çevrili, toprağı eşeleyerek vakit geçirdiğim, evin mutfağından dışarı açılan küçük bir bahçe burası. Kurbana vermem için çanak içerisinde marul tutuşturuyor babanne...

Erkeklik

Resim
            (Güçlendirilmiş İsmail Kartal ) Hangi cinsiyetten olursak olalım; yıllardır tarafımıza dayatılan toplumsal baskı bombardımanı klişelerin altında sürüklenerek hayatımızı geçirmeye çalışıyoruz. Taraf olmayan her zaman bertaraf ilan edilmeye devam ediliyor ne yazık ki. Bizim için ön görülen toplumsal roller ve üzerimizden yaratılan beklentilerin birazını dahi karşıla(ya)mayacak olalım; sinirden hıncını alamayan yaşlı bir hacı grubu tarafından taşlanan şeytana dönüşüyoruz!  Toplumun hepimizden beklentileri var elbet ve bu noktada adam olmak, erkek olmak gibi keskin bir şekilde sınırlandırılmış rollenmeler üzerine konuşalım biraz bugün. Kadınların da bir ton başka sorun ve sıkıntıları var elbet onları başka bir yazıda konuşuruz belki.  Erkek olmak deyince herkesin aklına bir takım klişeler gelir. Kimsenin;  yaşadığı hayat, derdi, karakteri, yönelimleri bir değilken temel olarak toplum tarafından bu cinsiyet sahiplerinin tek tip davranm...

Göklerde Kartal Gibiydim

Resim
1967 de Maçka da başlayıp 2025 yılı bir bayram akşamı verdiği konser sırasında Kıbrıs Gazimağusa da sonlanan Halk Müziği dolu bir hayat. Bu yıl üst üste kaybettiğimiz kıymetli isimlerden bir diğeri oldu Volkan Konak namı değer Kuzeyin Oğlu. Çok erken ve acı bir veda. Memleketin huzuru kaçtı kaçalı hiçbir şeyin  yakın zamanda düzeleceği yok gibiyken huzur içerisinde uyusun.  Halk müziği çok dinleyen biri değilim fakat bazı sanatçılar özeldir. Yaptıkları işi öyle iyi yaparlar ki onları kategorize edemezsiniz. Volkan Konak'ta sanatında böyle biriydi. Onunla tanışmam ve müziğiyle kaynaşmam 2009 yılında evdekilerin arabada rock müzik çalmamdan artan yoğun şikayetleri ve özel talepleriyle Mimoza albümünü almamla başladı. Edirne de öğrenci evime gidip dönerken, civar yerlere gezmeye giderken ya da bir bayram ziyareti yolculuğunda arabadaki yoğun metal tadından bizimkiler ne zaman fenalaşsa sakinleşmeleri için dil altı hapı olarak direkt Mimoza albümü cd çalara takılır, arabadaki herk...

Gelir Gider

Resim
  Her zaman muhakkak bir yerlerden beklenen bir para vardır. Arkadaşa borç verilen arkasından boş verilen bir para. Yatırımlık olarak Sucukçu Kaan'ın alınan 40 liralık hissesi, faiz, coin, ot bot değerlenip geri döneceği düşünülen bir para. Dedenin kırk yıldır kimseye bir fayda sağlamamış, elalemin boku ot olup erafına bir ton ev yapılırken arada bomboş kalmış arsaya yapılabilecek evlerden doğacak bir para. Yıllardır emek verip çalıştığınız iş yerinizden def edilirseniz kıdem tazminatı olarak tarafınıza eskitme bedeli şeklinde yatırılacak bir para. Kumarda 5.000 tl kazandığınız için 155.000 tl borçlandığınız, loto totodan beklenen  dönerse senindir bir para. Para para para. Varlığı hiç dert değil bence, yoksa bulda ara! Romantikliği bırakalım. Para hepimiz için olmazsa olmaz aslında. Hepimizin aklında; elime toplu bir para geçse, sayısalı tuttursam, dedemin arsaya evler yapılsa da kiralarıyla yaşayıp gitsem, işe güce gitmeden kahır ve kabir azabı çekmeden dilediğince yaşamımı ...

Mübarek

Resim
Yine yeni  bir Ramazan arifesi. Nerede o eski Ramazanlar? Yaza gelen yazlıkçı Ramazanlar. Kışın orucun uykuya tutturulduğu x1.5 hızla geçen Ramazanlar. Bu ay içmeyi bırakıp bana yakışmaz diyen Ramazanlar.  Çoğumuzun çocukluğunda yaşadığı anılar ve o ramazan günleri bir başka tabi.    Sanki eski halimizden eser kalmış, geçmiş geçmişte kalmamış gibi hep aramaktan sıkılmadığımız o eskinin, bize yaşattığı hissiyatın ve tadın peşindeyiz aslında.  Beki umudumuzun yaşlanmadığı o günlere  biraz da özlemimiz.                      Çocuk orucu diye kandırılıp öğlen yemeği ile orucun sonlandığı, oruç tuan diğer arkadaşlardan geri kalmamak için çoğu zaman oruç tutulan; tutulan orucun da havasının bir güzel atıldığı o eski günler. Davulcunun farklı bir yorum katmak istemesi sebebi ile gecenin bir yarısı Trakya Oyun havası ile uyandırılıp cin düğünü olmadığı anlaşılınca başlayan sıcak sahur kahvaltıları. Ekseriyetle t...

Alkollü

Resim
      Uzun zamandır ne üzerine karalayacağımı düşünüyordum. Üzerine yazılabilecek bir çok mesele ve saatlerce konuşulabilecek pek çok gündem konusu mevcut. Her ülke insanı gibi bende mevcut pek çok sorun ve durumdan bunalmış durumdayım. Bazı konuları ne görmeye ne yazmaya mecalim var. Sonunda üst üste yaşanan toplu alkol ölümleriyle ilgili bir kaç kelam etmeye karar verdim. Konu pek şakalar yapılabilecek bir şey değil. Yine de ülkemize yakışır bir trajikomiklikte.   Öncelikle birbirine aşırı tahammülsüz bir toplum olduk. İşsiz işi olana, işi olan daha iyi işi olana, muhafazakar yaşayan daha sekülere, imkanı olan daha iyi imkanları olana tahammülsüz. Kimse kimseyi çekemiyor, anlamıyor, anlamak istemiyor. Toplumda bir nefret iklimi hakim. Onlarca kişi alkol zehirlenmesinden hayatını kaybedip ölüyor, birileri içmeselermiş deyip içini rahatlatmaya çalışıyor. Bakın bu dramdır.  Daha önce ülkemizde insanların biraz olsun kafa dağıtıp hayat kavgasında nefes almasını s...