John Wick 4 ve Shazam! Tanrıların Öfkesi Kritik (Spoiler Yok)
2014 yılında hiç beklentim olmadan ortalama bir aksiyon filmi izleme beklentisiyle salona girdiğim Keanu Reeves başrollü John Wick'in büyük bir aksiyon serisine dönüşeceğinden benimle birlikte eminin ki yaratıcı ekibinin de haberi yoktu. Her devam filmi bir öncekini aşmalı mantığıyla hareket etse de serinin ruhunu olağanca abartısına rağmen gerçekçilik hissinden bir an bile kopmamaya çalışan eski usul aksiyon sahnelerinden aldığını ve basit bir hikayeye yedirilmiş onlarca aksiyon sahnesiyle türün meraklılarını oldukça tatmin eden filmler ortaya çıktığını söylemek mümkün.
Süreç içerisinde bir çok aksiyon yıldızının da katılımıyla bu film serisi çoktan bir b tipi aksiyon ve dövüş filmlerinin The Avengers'ı gibi bir noktaya geldi. Aynısını daha önce yapmaya çalışan fakat hedefe ulaşamayan The Expendables ve bir önceki filmi geçme kaygısından dolayı artık gösterecek farklı bir şeyi kalmadığı için uzaylara gidip dönen Fast and Furious ekibinden çok daha oturaklı; mantıksızlık içerisindeki mantığı ve matematiği oldukça iyi kurmuş bir seri John Wick.
Kadrosunda Donnie Yen ve bu sefer çok farklı bir karakterde gördüğümüz Scott Adkins'in yanı sıra Matrix üçlemesinden Morpheus olarak hatırladığımız Laurence Fishburne'un da geri döndüğü film aslında Matrix 4 ile aynı gün vizyona girecekti. Pandemi süreci vs. derken bu plan uygulanmadı ve vizyon tarihleri ayrı düştü. Peki genel olarak aksiyon seyircisi tarafından beğenilen ve eleştirmenlerce de hakkı verilen serinin bu son filmi Matrix 4'ün aldığı kötü eleştirileri tekrarlayacak mı diye hepimizi bir kaygılandırmadı değil. Peki son John Wick filmi nasıl?
Peki son John Wick filmi nasıl?
John Wick'in bu son filmi; özellikle son 30 dakika da ki aksiyon sahneleri ile rahatlıkla diğer kardeşlerinin arasından sıyırılıyor. Serinin en yaratıcı çekilmiş aksiyon sahnelerini; bunu nasıl yapmışlar şaşkınlığıyla ağzımız açık şekilde izliyoruz. Kuşbaşı çekilmiş aşırı detaylı bir bina içi çatışma sahnesi var ki defalarca izlense de her seferinde yeni bir şey yakalanacağına dair şüphem yok. John Wick kendine has bir film serisi. Bundan dolayı standart bir aksiyon filmi gibi değerlendirmek yerine vadettikleri ve sundukları üzerinden gitmeyi daha mantıklı buluyorum.
Bu seriden keyif almak için kendi evren ve kuralları olan bir film izlediğimizi de unutmamak gerekiyor. Bu evrende asker ve polis yok. Neredeyse herkes katil ve normal insan da yok! Silkelenince üstünden kurşunlar dökülen ceketler var! Yönetmen ve yazarların burası John Wick dünyası dercesine çektikleri bitmek bilmeyen merdiven savaşı da bu duruma gayet iyi bir örnek.
Film olabildiğince uzun olsa da serinin doğası gereği hikaye yine olması gerektiği gibi gayet basit; olağanca karmaşa ve aksiyona rağmen düzgünce bağlanıp toparlanıyor. Bu uzunluk biraz da serinin alameti fıkrası; taviz verilmek istenmeyen aksiyon sekanslarının fazla oluşundan dolayı. Seyirciye uzun aksiyon sahneleri arasında biraz olsun nefes aldırmak adına dingin sahneler devreye giriyor.
Evet bu hikaye 2 saatte de biterdi fakat bunca aksiyonu ve karmaşayı toparlamak adına en makul seçim süre konusunun esnetilmiş olması bence. Sadece salondan çıkınca ciddi anlamda dayak yemiş ve çağ açılıp çağ kapanmış kadar çok vakit geçmiş gibi hissedeceğinizi söylemek mümkün; fakat buna değer!
Yazının girişinde değindiğim ve aşağı da ki Shazam kritiğinde de değineceğim üzere sinema seyircisi olarak alışkanlıklarımız değişti. Yine de emek verilen ve seyircisine saygı duyan bir iş vizyona girince karşılık bulduğunu söylemek mümkün. İzlediğim salon tamamen doluydu mesela. John Wick salgın hortlamasaydı Matrix 4 ile aynı gün gösterilecek ve devamı da hemen bir yıl sonra 5. bölüm olarak vizyona girecekti. An itibariyle bu evrenin bir şekilde devam edeceğini ön görmek mümkün fakat John Wick'i bir daha görecek miyiz? Onu da zaman gösterecek.
Aksiyon severler kaçırmasın.
Yorumlar
Yorum Gönder