Cumhuriyet Bayram Demektir

 


   Saltanatın kalkmasından sonra artık egemenliğin kayıtsız şartsız millete devredilmesi gerektiğine inanan  liderimiz Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 29 Ekim 1923'te ilan edilen bu yeni yönetim şeklinin adı Cumhuriyetti. Memleket meseleleri artık Millet(in) Meclisinden yönetilecekti. Ankara'da tam 101 top atışıyla duyuruldu bu durum ve  tüm ülkede coşkuyla karşılandı çünkü Cumhuriyet bayram demekti.  İmkansızlıklar içerisinde, her yanı kan emici düşmanlarla kuşatılmış, içimizde ki İrlandalılar'ın da desteğiyle enkaz haline getirilmiş, küllerinden  omuz omuza  savaşarak yoktan var edilen bu yeni ülkeye başka bir yönetim şekli de yakışmazdı zaten.

    Genç bir ülke ve yeni bir yönetim biçimi. Sınıf ve cinsiyet farkını ortadan kaldıran, koskoca devleti tek bir kişinin paşa gönlüne bağlamaktan çıkarıp yönetimi çok seslilik esasıyla kademelendirip halkın iradesine sunan, hukukun üstün olduğu ve bu üstünlükle hak ve özgürlüklerimizin güvence altına alındığı modern bir yönetim yapısı. Bu modernlik sadece yönetim kısmı ile de kalmıyor tabi. Bilim, sanat ve buna bağlı hür düşünce yapısının önü de açılıyor.  Cinsiyetin ya da toplumsal statün ne olursa olsun; Seçip, seçilebiliyorsun. Dilediğin gibi giyinebiliyorsun. İstedin gibi öğrenim görebiliyorsun. Aklından geçeni de söyleyebiliyorsun. Tüm hakların hukukla saklı. Gönlünce yaşayabiliyorsun... Yine de bazıları mutsuz!

    İnsanlar bazen çok mücadele etmeden sahip oldukları şeylerin kıymetini bilmeyebiliyorlar. Ancak kaybedince akılları başlarına geliyor. Eski günlerine dönmek için çabalayan İran bu konuda  trajik bir örnek olarak gösterilebilir aslında. İslam Devrimi adı altında insanca yaşama hakları elinden alınan kadınların başkaldırarak eski günlere dön(ebil)mek adına canlarını bile feda ettiklerini görüyoruz bu sıralar üzülerek. İnsanca yaşamak için verilen insani bir mücadele bu. Kişisel düşüncem ve isteğim herkesin dilediği, inandığı ve istediği hayatı sürmesi tabi. Medeni Kanun'un önemini anlayamazsak bir gün oy kullanmayabiliriz, eğitim alamayabiliriz, evden dışarı bile  çıkamayabiliriz. Eşimiz boş bir kelimeyi sadece üç kere tekrar ederek bizi kapının önüne koyabilir, bize biçilen rolün dışına çıkarsak taşlanarak öldürülebiliriz. Bu mu istediğimiz!

    Bak mutsuz arkadaşım. Sen ağzını açıp ben Cumhuriyeti istemiyorum diyebiliyorsan bunu maalesef ki Cumhuriyet'e borçlusun! Saltanat döneminde; ben bu padişahı, yönetimi istemiyorum deseydin o dilini kopartıp başka organlarınla tanıştırırlardı mesela. İngiltere'de hala Kraliyet var değil mi? Peki Kraliyet ailesi magazin malzemesi olmaktan öte gidebiliyor mu artık? Kral, kraliçe, prens, prenses, padişah, sulatan vb. kavramlar günümüz için içi boş karton unvanlar. Ülkemize dönecek olursak bazı kişilerin önlerine hazır bir şekilde sunulan hak ve özgürlüklerden feragat edercesine inatla ve ısrarla geri gelmesini istediği üzere Saltanat hala devam etseydi Kasımpaşa'da doğan bir çocuk bu ülkede Cumhurbaşkanı konumuna ulaşabilir miydi?    

    Bu yazının başlarında da bahsedildiği gibi. Bu ülkeyi atalarımız hep birlikte omuz omuza onlarca zorlukla mücadele ederek kurdu. Köklü ve zor bir değişimle; genç ama güçlü ve kısa sürede kendi ayakları üzerinde rahatlıkla durabilen bir ülke olduk. Bize düşen bencil bir mirasyedi gibi davranmak olmamalı. Üzerimizde ki tek görevin birlik ve dayanışma içerisinde daha güzel yarınlara adım atabilmek için bu ülkeyi benimseyerek kardeşçe yaşamaya çalışmak olduğunu düşünüyorum. Ötekileştirmek bu toplumun altına dinamit koymaktır. Bu ülkeye biz inanmazsak bizden yaşça çok daha genç olan kardeşlerimizi burada yaşamaya değer bir şeyler olduğuna inandıramayız. Miras bitti. Gençlere tutunacak pek bir şey kalmadı artık. Sahip çıkılacak  ve kıymetine inanılacak yeni bir miras  yaratmak ise elimizde. Hiç kolay olmayacak tabi ama neden olmasın?

    Cumhuriyet ışığının aydınlatmaya devam edeceği yarınlara... Bayramımız  kutlu olsun.  Şanslıyız. Bu bayramın ve Cumhuriyet'in kıymetini bilelim!


twitter.com/atakandinc

Yorumlar

  1. Geleceğimizin herzaman cumhuriyet ışığıyla aydınlanmasının sonsuz olması dileğiyle

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşine Gelirse

Gladyatör 2 Kritik

2024'ün Ölümü